Adalar’ın Lezzetleri
Marmara Adası: Asırlık Lezzetler ve Denizin Armağanları
Marmara Denizi’nin incisi Marmara Adası, sadece doğal güzellikleri değil, aynı zamanda benzersiz mutfak kültürü ile de dikkat çeker. Coğrafi konumu itibariyle Karadeniz ile Akdeniz arasında köprü görevi gören bu ada, asırlar boyunca farklı kültürlerden beslenen zengin bir gastronomik miras barındırır.
Kültürel Mirasın Tadı
Marmara Adası mutfağı, Rum kültüründen Girit mübadillerine, geleneksel Türk yemeklerinden ada yaşamının getirdiği özgün lezzetlere kadar geniş bir yelpazeyi kucaklar. Her yıl 1 Temmuz Kabotaj ve Denizcilik Bayramı kapsamında düzenlenen şenlikler, bu kültürel zenginliğin yaşayan bir örneğidir. Şarap ve sardalya ikramlarının yapıldığı, konserlerin verildiği ve geleneksel yarışmaların düzenlendiği bu etkinlikler, yerel halk ve ziyaretçileri bir araya getirir.

Denizin Cömert Armağanları
Balık Çeşitliliği ve Göç Rotaları
Marmara Denizi’nin eşsiz konumu, onu dünyanın en zengin balık türleri açısından önemli merkezlerinden biri yapar. İstanbul Boğazı’yla Karadeniz’e, Çanakkale Boğazı’yla Ege ve Akdeniz’e bağlanan bu deniz, balıkların mevsimsel göçlerinin ana güzergahıdır.
Nisan ayından itibaren orkinos, palamut, lüfer, zargana ve istavrit gibi türler Akdeniz’den Karadeniz’e göç ederken, eylül başından itibaren tersine bir hareket sergiler. Bu göçler sırasında Marmara Denizi, balıkların en önemli durak noktası olur.
Adalarda yaygın olarak yakalanan balık türleri arasında istavrit, sardalya, uskumru, kolyoz, iskorpit, izmarit, tekir, hamsi, eşkina, palamut ve lüfer bulunur. Bu zenginliğe Marmara karidesi de eşlik eder – orta boy ve pembe renkli bu karides, dünyanın en lezzetli türlerinden sayılır.
Geleneksel Lezzetler ve Tarifleri
Peynirli Patlıcan: Adanın İmza Yemeği
Marmara Adası’na özgü bu benzersiz yemek, 250 gram kuru Mihaliç peyniri, kuru nane, iki adet yumurta akı, un ve patlıcan ile hazırlanır. Şerit halinde soyulan patlıcanlar, bir parmak kalınlığında kesilip hafif tuzlu suda bekletilir. Rendelenmiş peynire kuru nane ve yumurta akı eklenerek macun kıvamına getirilir. Bu karışım patlıcanların üzerine kümbot şeklinde sürüldükten sonra tavada kızartılarak servis edilir.
Garos: 2500 Yıllık Gelenek
Marmara Adası’nın en gizemli lezzeti olan garos, kolyoz ve uskumru balıklarının karaciğerinden yapılan antik bir meze türüdür. Mayıs ayından ağustos sonuna kadar hazırlanan bu sos, balık karaciğerleri ve sarı havyarların tuzla karıştırılmasıyla başlar.
Renkli cam kavanozlarda, güneş almayan bir yerde günlük karıştırma işlemiyle marmelat haline getirilen garos, bir ay sonra tüketime hazır hale gelir. Zeytinyağı ve limon ile çırpılarak ekmekle servis edilen bu antik lezzet, Rum geleneğinden günümüze ulaşan nadir tariflerdendir.
Unez: Geleneksel Balık Kurutma Sanatı
Uskumru ve kolyozdan hazırlanan unez, Marmara Adası’na mahsus bir balık hazırlama yöntemidir. Mayıs’tan ekim sonuna kadar hazırlanabilen bu lezzet, balıkların özel bir teknikle açılıp tuzlandıktan sonra kekikle baharat verilerek güneşte kurutulmasıyla elde edilir.
Peynir Helvası: Tatlının Farklı Yorumu
İlkbahar aylarında taze koyun ve keçi peynirlerinden yapılan bu özgün tatlı, Marmara Adası mutfağının yaratıcılığını gözler önüne serer. Hiç tuzlanmamış taze peynir, hafif ateşte eritilerek tekrar süt haline getirilir, ardından un ve şeker eklenerek helva kıvamına getirilir.

Adakarası Üzümü ve Şarap Geleneği
Marmara takım adalarının en değerli ürünlerinden biri olan Adakarası üzümü, Rum nüfusun adaları terk etmesinden sonra da yerel Türkler tarafından yaşatılmaya devam etmiştir. Günümüzde ekonomik anlamda sadece Avşa Adası’nda bağcılığı devam eden bu üzüm, sıkı salkımları, mor renkli taneleri ve kalın kabuğuyla dikkat çeker.
Adakarası şarabı, karabiber ve kuru karanfil gibi baharat notaları, gül ve çilek aromalarıyla kendine özgü bir karakter sergiler. Rumlardan gelen geleneksel goble yöntemiyle yetiştirilen bu üzüm, Büyülübağ Şarapçılık gibi yerel üreticiler tarafından ulusal ve uluslararası şarap dünyasına tanıtılmaktadır.
Doğal Üretim ve Yerel Ürünler
Marmara Adası’nda tepelerdeki mandıralarda sürdürülen doğal hayvancılık, keçi ve koyun peyniri üretimini mümkün kılar. Topağaç Köyü’nde inek sütünden yapılan klasik beyaz peynir, yoğurt ve yoğurtlu peynir de üretimin diğer önemli dallarıdır.
Bereketli toprakları sayesinde ada, özellikle domates ve yerli fasulyesi üretiminde öne çıkar. ‘Kılazak domatesi’ adıyla ün salmış Topağaç köyü domatesi, adanın tarımsal zenginliğinin simgelerinden biridir.
Marmara Adası mutfağı, coğrafi konumu sayesinde hem Trakya hem de Balıkesir mutfaklarından izler taşıyan, denizin cömertliğiyle beslenen ve asırlık gelenekleri yaşatan eşsiz bir gastronomik mirastır. Girit mübadillerinden Rum kültürüne, geleneksel Türk mutfağından ada yaşamının özgün koşullarına kadar uzanan bu zenginlik, Marmara Adası’nı sadece bir tatil destinasyonu değil, aynı zamanda bir lezzet durağı haline getirmektedir.
